Thursday, August 18, 2005

Bazı güzel isimler


takim ruhu
Originally uploaded by derbose.

Sevgili dostlar, bugünkü mevzumuz yazının başlığından da rahatça
anlayabileceğiniz gibi bazı güzel isimler. Basit bir mantık önermesiyle
başlayalım: Bazı isimler güzeldir. Bu demek oluyor ki, her isim güzel
değildir; ama içlerinde bazıları da vardır ki, “ulan, herifin ismindeki
karizmaya bak” dersin. Kimi isim adama bir duruş verir, hayata bir bakış
açısı kazandırır; kimisi de “hey güzel Allahım, sen bilirsin” diye içten içe
söylendirir, aile büyüklerine gıcık eder adamı. Bunları türetmek mümkün ama
okuyucusunu sıkmak istemeyen sorumlu bir yazar olarak hemen örneklere
geçeyim diyorum ben. Şimdi unutmamalı ki, en güzel isimlere genelde
İspanyollar’da rastlanır. Bu yüzden İspanyol ligi dimağlarımıza kazınmış
bulunan nice güzel isimle doludur. Bakınız bir Butragenyo, bir Salinas, bir Martin Vaskez bugün kolay kolay unutulmayan futbolcular arasına girdilerse, bu durum İspanya’da soyadı kanunu çıktığı sırada sağduyulu davranan dedeleri sayesinde hasıl olmuştur. Bir Puşkaş’ı bugün unutmak mümkün mü? Ama Hurubeş’i bugün kimse hatırlamaz. Alman liginden devam edelim: Klinsman, Beckanbauer, Matheus ne güzeldir; öte yandan bir Hassler, bir Sammer, bir Berti Vogts’un (öğğkk) akıllarda kalması güzel beyinlerimizdeki sınırlı
kapasiteyi ziyan etmekten başka işe yaramaz. Hele Högh ile Falco Götz bu
konuda ilk sırayı kimselere kaptırmaz. Ama Cantona öyle mi, Kroyf öyle mi,
Zinedin Zidan, Ginola, Maradona, Kanijya öyle mi? Heyy yavrum hey...
İspanyollar futbolculara güzel isimler koyuyor dedik; ama her meyve
sepetinde çürük olacağı gibi, İspanyolcada da kötü isimler var. Mesela bugün
Valencia’lı Aymar’a bakınca üzülüyor insan. Bir Carlos Bilardo dünyasından
bıktırıyor adamı. Yine de bunlara panzehir olarak Buruşaga’yı düşünerek
rahatlatabiliriz kendimizi. ‘Birader, hep yabancılardan saydın biraz da
Türkler’e gel’ derseniz cankuşlar, size ‘Can Bartu’yu tek geçerim bu alemde’ derim. Yenilerden de İlhan Mansız iyidir der, çıkarım işin içinden.
Şimdi yazımızın sonlarına doğru efsane bir güzel isim karması yaparak iyice
kendimizden geçelim. Aha da sayıyorum: Kalede Şımaykıl, geri dörtlü
Mihaliçenko, Batiston, Brehme, Altobelli, ortada Tigana, Reykart, Abelardo, Donadoni, ilerde de Kempes ile Şükrü Gülesin. Eyyteraa bea. Tabii bunun gibi birçok kadro türetmek mümkün. Ama bu dünyada zaten her şey mümkün değil mi a dostlar?

Kuzen Leri

0 Comments:

Post a Comment

<< Home