Friday, November 18, 2005

yürü turnam yürü canana yürü

eski sevgili...hüzünlü iki kelime, bazen bir cümle bazen bir hayat.... bir kac naber nasilsindan, sitemkar goz kacirmalardan sonra eski sevgili hala eski midir acaba? bazen eski sevgilinin bir kac kelimeyi bile cok goren umarsiz gormezden gelmeleri yaralar insani. sonra hep ayni soru duser akillara: sevgili eskir mi ya sevgi? oysa ilk sevgili eskimez demisti bizim mahallenin delisi, hep ruzgara karsi ucan turna abi.

Tuesday, November 15, 2005

le coq sportif: kutsal ask-1

bir zamanlar kirmiizi atkisiyla derin kuyulara inip belasini arayan bir delikanli varmis. horoz ibigini andiran sac stili ve hali sahadaki makas haraketiyle mahalleli arasinda le coq sportif olarak cagirilirmis. bu arada o yillarda bu kadar frankofon bir mahalleli olur mu demeyin. oluyor.

bir gun adamimiz le coq sportif serseri mermilerin vurdugu asklar mezarliginin nerede oldugunu gosteren ekzantirik bir haritayi bir belediye otobusunun en arka koltugunda bulmus. otantikligini kontrol ettirmek icin goturdugu sahaflar krali cerkez mayali martin vasquez ortayi aman iyi kes haritanin piri reis inkinden on bin yil, cihannuma dan da ikiyuz saat eski oldugunu soylemis.cok sasirip amerikan aksaniyla woowww hay bin kunduz diyen le coq sprotif i cerkez tavugu huzurundan defetmis. kulagini kucukken kunduzlar yedigi icin kunduz kelimesini butun kitaplardan cikarmak icin ulkedeki butun kitaplari toplayip, okuyup tek tek kunduzlari silmeye calisan yari deli sahaf,aslinda padisahin bir ajaniymis. olan biteni anlattigi padisah 3.ottoman douglas maddox ise zevkine duskun sapikca arzulari olan kotu, lanet bir insanmis. hareminde binbir cesit ulkeden kadin bulunan padisaha kadin dayanmazmis. ilk yil sonunda hepsi asiri yuklenmeden-overdose da denebilir frenkceden nakleden oryantalist kisi- porsur ve kullanilmis asklar mezarligina gomulurlermis.

her turlu yenilige kapali olan padisah, bizim coq un pesine cok hinogluhin bir ajan takmis, japonyadan devsirilen ajan tikimiyesan. gel zaman git zaman,le coq herkesle helallesmis ve haritanin gosterdigi yere gelmis, burasi hemen akmerkez in ordaki guvercinler duraginin arkasinda kalan derin bir kuyuymus. atkisini kullanarak inmeye baslamis, indikce agama sesine benzeyen gurultuler gelmis kulagina. esrarengiz kuyunun duvaralarindan da su gibi bir sey akmaktaymis. elini bir merakla duvara suren le coq, siviyi kokladiginda bunun gozyasi oldugunu hemen anlamis. duvarlar olen asklara agit yakip aglamaktaymislar. bu duruma cok ofkelenen le coq yeminimi bozuyorum ulan diye goge haykirmsi kinini. o arada da yukardan onu izleyen tikimiyesan i farketmis ve onu belinden cikardigi kontra kalemiyle gafil avlamis. tam alninin catina isabet eden kontra kalemiyle bayilan tikimiyesan yandimmm bre more hasiru kriko diyerek iki seksen uzanmis. bu arada ordan gecen laptop ustasi huzunlu olayi gormemezlikten gelerek bana dokunmayan yilan bin yasasin ekolunun piri olarak anilmaya, imza gunlerine cagrilmaya baslamis.

sonunda kuyunun dibine varan le coq, balmumundan yapimis bir kapi gormus. delismen bakislariyla kapiyi insafsizca eritmis ve uzun bir tunele girmis. tunelin sonunda onu bekleyen maceradan habersiz umarsizca yol almaya baslamis. turlu badireler atlatmis, yilanlarla ciyanlarla, kor akreplerle bogusmus,belediyenin actigi cukurlara dusmus ama sonunda tunelin sonuna ulasmis. tunelin sonunda onu beklyen ısik huzmesine hulyali hulyali bakarken huzmeden disariya mavi gozlu liv tyler kivaminda tas gibi bir silvanesti elfi cikmis ve ona donup demis ki:

-biz yaptığımız her işe sevdiğimiz şeylerin düşüncesinden katarız.